Dolandırıcılık Başta Olmak Üzere Malvarlığına Karşı Suçlarda Etkin Pişmanlık (TCK 168)
Daha önceki yazılarımızda dolandırıcılık, hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarına ilişkin yürütülen yargılamalarda ortaya çıkan mağduriyetleri ele almıştık. Özellikle dolandırıcılık suçlarında, hesap sahiplerinin aslında şüpheli değil, mağdur olduklarını ve bu nedenle ciddi cezalarla karşı karşıya kaldıklarını gözlemlemiştik.
Bize sıklıkla gelen e-posta ve telefon aramalarında, dolandırıcılık suçlarında mağdurların ortak bir şikayeti dikkat çekiyor: Yakınlarına ya da arkadaşlarına verdikleri hesap bilgileri nedeniyle dolandırıcılık suçunda şüpheli konumuna düşmeleri ve bu yüzden yargılanmaları. Bu kişiler, hesaplarını kullandırttıkları için masumiyetlerini ispat edemediklerini ve dolayısıyla suçtan zarar görenlerin uğradığı maddi zararları karşılamak zorunda kaldıklarını ifade ediyorlar. Dahası, bu durumun yetmezmiş gibi cezalandırılmalarına da sebep olduğunu dile getiriyorlar.
Bizim kanaatimize göre, yalnızca hesabını kullandırttığı gerekçesiyle bir kişinin dolandırıcılık suçundan cezalandırılmaması gerekmektedir. Ancak, yine de ortaya çıkabilecek en kötü ihtimalleri göz önünde bulundurarak tedbirli davranmak önemlidir.
Bu makalemizde, özellikle dolandırıcılık ve malvarlığına karşı işlenen suçlarda Türk Ceza Kanunu’nun 168. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerini ve bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususları ele alacağız.
Etkin Pişmanlık TCK 168
(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
(5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.
Yukarıda ki madde metninde etkin pişmanlık hükümleri ortaya konulmuştur. Aşağıda maddeler halinde sıralayacağımız üzere dikkat etmemiz gereken hususlar şunlardır;
- Etkin pişmanlıktan gösterilebilmesi için öncelikle suçun tamamlanması gerekmektedir. Yani yukarıda adı geçen suçların işlenmiş ve tamamlanmış olması gerekmektedir.
- Bu suçlarda failin ya da suça iştirak edenin bizzat pişmanlık göstermesi ve aynen iade ya da tazmin etmesi gerekmektedir.
- Etkin pişmanlığın cezada indirim yapılması sebebi olarak kabul edilebilmesi için, zararın tamamen veya mümkün olduğu kadar aza indirilerek gerçekleştirilmesi gerekir. Kısmen geri verme veya tazminde, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, mağdurun aynen iadeye veya tazmine rıza göstermesi gerekir.
- Etkin pişmanlık hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında gösterilebilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise hangi aşamada pişmanlık gösterildiyse ona göre madde metnindeki orana göre ceza indirimi yapılır.
Yukarıda ayrıntılı şekilde etkin pişmanlık hükümlerini ve zararın giderilmesi durumunda ortaya çıkan tablodan bahsettik. Şimdi ise sıklıkla karıştırılan bir hususa dikkat çekmek istiyoruz.
- Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık gösterip mağdurun zararı karşılanırsa ceza 2/3 oranında indirilir.
- Kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık gösterip mağdurun zararı karşılanırsa ceza ½ oranında indirilir.
- Kısmen zarar tazminlerinde ise etkin pişmanlığın uygulanması için mağdurun rızası aranır.
- Sıklıkla karıştırılan bir konuya da dikkat çekmek isteriz ki, istinaf ya da Yargıtay aşamasında etkin pişmanlık gösterilemez. Yani dosyada sanık konumunda olan kişi yerel mahkeme kararını vermeden yani kovuşturma bitmeden etkin pişmanlık gösterip zararı gidermelidir. Aksi takdirde istinaf ya da Yargıtay da etkin pişmanlık gösterilmez. Tek istisnası ise dosya bozulup yeniden yerel mahkeme gönderilirse mümkün olabilir.
Örneğin; Dolandırıcılık suçundan dolayı bir kişi 6 yıl ceza aldı. Soruşturma aşamasında da zararı karşıladığını varsayarsak bu ceza 2 yıla düşer, kovuşturma aşamasında zararı karşıladığını varsayarsak bu ceza 3 yıla düşer ancak istinaf ya da Yargıtay’ da bu zararı karşılarsa herhangi bir indirim olmayacağı gibi faydası da olmaz.
Ayrıntılı olarak ele aldığımız üzere etkin pişmanlık hükümlerine değindik. Özellikle dolandırıcılık suçlarında herhangi bir suçu olmamasına rağmen salt hesabı kullandırttığı için şüpheli ya da sanık konumuna düşen kişilerin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasını ve daha da fazla mağdur olmamasını tavsiye ederiz. Unutulmamalıdır ki etkin pişmanlıktan faydalanmanız sizin suçu kabul ettiğiniz anlamına gelmez.
Dolandırıcılık ve diğer malvarlığı suçlarında verilen cezalar yadsınamayacak kadar fazla olabileceğinde bu konuda muhakkak uzman bir avukatla çalışmanızı ve hak kaybına uğramamanızı öneririz.