Tehdit Suçu (TCK 106)
Toplumda sıkça karşılaşmış olduğumuz tehdit, neredeyse herkesçe günlük konuşmalarımızda cümle içinde dahi geçmektedir. Ancak tehdit içeren bu fiil ve eylemler Türk CezaKanunu tarafından suç olarak görülüp, hüküm altına alınmıştır.
Tehdit, TCK da ‘’ Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle…’’ Olarak geçmektedir.
Suçun Hukuki Şartları
Tehdit eyleminde, kişinin hayatının veya vücut bütünlüğünün tehlikeye maruz bırakılacağının, suç teşkil eden belli bir fiilin işleneceğinin, genel olarak kuvvet kullanılacağının veya herhangi bir kötülüğün, haksızlığın gerçekleştirileceğinin bildirilmesidir.
Tehdit hâlinde kişi, tehdit konusu tecavüzün ileride vuku bulacağı beyanıyla korkutularak, belli bir davranışta bulunmaya zorlanmaktadır, mecbur edilmektedir.
Tehdit suçu, hukuki niteliği itibariyle bir tehlike suçudur. Mağduru korkutmak amacıyla işlenen bir suç olduğu için tehdit teşkil eden söz ve davranışın başka bir somut zarar meydana getirip getirmediğinin önemi yoktur. Ör; ‘’Seni kurşuna dizeceğim’’ sözleri tek başına tehdit suçunu oluşturmaya yeterlidir. Ayrıca o eylemin gerçekleşmesine gerek yoktur.
Burada tehdidin koruduğu hukuki değer, kişilerin huzur ve sükunudur; böylece kişilerde bir güvensizlik duygusunun meydana gelmesi engellenmektedir. Bu nedenle, söz konusu madde ile insanın kendisine özgü sulh ve sükununa karşı işlenen saldırılar cezalandırılmış olmaktadır. Fakat, tehdidin bu maddeyle korumak istediği esas değer, kişinin karar verme ve hareket etme hürriyetidir.
Tehdidin özelliği, kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin, tehdit edenin iradesine bağlı olmasıdır.Tehdit konusu kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmemesi, gerçekten veya en azından görünüş itibarıyla failin takdirine bağlıdır. Fakat bu, kötülüğün mutlaka tehdit eden tarafından gerçekleştirileceği anlamına gelmez; bir üçüncü kişi vasıtasıyla bu kötülüğün gerçekleştirileceğinin bildirilmesi ile de, tehditte bulunulabilir.
Tehdit suçunun oluşması bakımından tehdit konusu kötülüğün gerçekleşip gerçekleşmemesi, önemli değildir. Tehdidin objektif olarak ciddi bir mahiyet arz etmesi gerekir. Yani, istenilenin yerine getirilmemesi hâlinde tehdit konusu kötülüğün gerçekleşeceği ihtimali objektif olarak mevcut olmalıdır. Sarf edilen sözler, gerçekleştirilen davranış muhatap alınan kişi üzerinde ciddi bir korku yaratma açısından sonuç almaya elverişli, yeterli ve uygun değilse, tehdidin oluştuğu ileri sürülemez.
Failin söz ve davranışlarının muhatabı üzerinde ciddi şekilde korku ve endişe yaratacak uygunluk ve yeterlilik içerip içermediğinin her somut olayda araştırılması gerekir.
Objektif olarak ciddi bir mahiyet arzeden tehdidin somut olayda muhatabı üzerinde etkili olması şart değildir. Kişi, fail, objektif olarak ciddi bir mahiyet arzeden söz ve davranışlarla mağduru tehdit etmek istemiş olmasına rağmen; mağdur, bu söz ve davranışları ciddiye almamış olabilir. Bu durumda tehdit yine gerçekleşmiştir.
Tehdit konusu kötülük, mağdura değil de, bir üçüncü şahsa yönelik olabilir. Ancak, bu durumda mağdur ile üçüncü kişi arasında belli bir akrabalık, yakınlık ilişkisi mevcut olmalıdır.
Tehdit Suçunun Fail ve Mağduru
Bu suç fail bakımından bir özellik göstermez. Herkes, bu suçun faili olabilir. Mağdur açısından da aynı durum söz konusudur. Ancak belli yahut belirlenebilir bir kişi olması şarttır. Eğer mağdur ferden belirli değilse, genele yönelik bir tehdit söz konusu ise, TCK 106’ncı maddenin unsurları oluşmuş sayılamaz. Şartları varsa TCK 213’te düzenlenen “Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit” suçu oluşabilir.
Bir diğer husus bu suçun ruhsal veya fiziki yönden algılama yeteneği gelişmemiş kişilere karşı işlenmesi mümkün değildir.
Fakat bu kişilere karşı işlenen fiil, bu kişilerin yakınlarını korku ve telaşa düşürmeye elverişli ise yine tehdit suçunun oluştuğundan bahsetmemiz mümkündür.
Basit Tehdit Suçu ve Cezası
Basit tehditte kanun koyucu aşağıdaki gibi yaşama hakkı, vücut bütünlüğü, cinsel dokunulmazlığı, mal varlığı şeklinde ayrım yapmış ve ceza miktarlarını da bu yönde belirlemiştir;
· Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
· Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
Ayrıca yaşama hakkı, vücut bütünlüğü ve cinsel dokunulmazlığa karşı tehdit suçlarında şikayete tabi kılmadan re' sen de soruşturma ve kovuşturma yetkisi verilmiştir. Ancak malvarlığına yönelik tehdit suçlarında ise mağdurun şikayetine bırakmıştır.
Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen tehdit suçunda, suçun kanundaki cezası yarı oranında arttırılır. Ayrıca hükmedilen hapis cezası ertelenemez. (7243 sayılı Kanun m.28)
Nitelikli Tehdit Suçu ve Cezası
Tehdidin;
a) Silahla,
Tehdidin silahla işlenmesi, suçun işlenişini kolaylaştırdığı gibi mağdur üzerinde oldukça yoğun bir korku yaratmaktadır. Silahın suçun icrası sürecinde kullanılması şart olmayıp, teşhiri dahi yeterlidir. Hatta bu silahın gerçek bir silah olup olmadığı da bir önem taşımaz. Aslolan mağdur üzerinde yarattığı korkutucu etkidir. Örneğin kuru sıkı tabancayı ya da oyuncak tabancayı gerçek tabanca sanan mağdur yönünden de tehdit suçunun silahla işlendiği kabul edilir. Silahtan kasıt; ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet, saldırı ve savunmada amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanmaya elverişli diğer şeyler anlaşılmalıdır. Yani silah deyince akla sadece tabanca gelmememelidir.
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
Mağdurun savunma imkanını zayıflatmakta, failin de belirlenmesini zorlaştırmaktadır.Maske takmak, tanınmasına engel olacak şekilde makyaj yapmak vs. bu kapsamdadır. Yapılan değişikliğe rağmen mağdurun kendisini tanımış olmasının bir önemi yoktur.
Aynı şekilde tehdit suçunun imzasız mektupla işlenmesi durumunda da aynı şey söz konusudur. Kim tarafından tehdit edildiğini bilemeyen mağdurun tedirginliği artar, kime karşı ve ne şekilde tedbir alacağını kestiremez. Uydurma isim ve imzalı mektup da bu kapsamdadır.
Yine tehdit suçunun bir kısım özel işaretlerle; mesela mağdurun kapısına kurşun, kesik at kafası bırakmak ya da kapısını kanla işaretlemek suretiyle işlenmesi hâlinde, mağdurun üzerinde daha etkili bir korku yaratılmış olacağı öngörülerek cezanın artırımı cihetine gidilmiştir.
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde mağdur üzerinde korkuyu arttıran bir faktördür. Bu nedenle kanun, birden fazla kişiyle birlikte işlenen tehdit suçuna daha ağır ceza verilmesine gerek görmüştür. Tehdit fiilini işleyen kişi sayısının en az 2 veya daha fazla kişi olması gerekir.
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
Tehdit suçu işleyen kişinin bir örgütün ismini kullanarak mağduru tehdit etmesi halinde ceza arttırımı yoluna gidilir. İsmi kullanılan örgüt, var olan bir örgüt olabileceği gibi, gerçekte var olmayan hayali bir örgüt de olabilir.Örgütün niteliği önemli değildir. Örgüt, dini, siyasi veya bir mafya örgütü olabilir. Örgüt ismi kullanılarak mağdurun korkutulması suçun oluşması için yeterlidir. Örneğin; seni x örgütü tarafından ortadan kaldıracağım..
Yukarıda belirtilen nitelikli hallerle tehdit suçunun İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Ayrıca tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.
Tehdit Suçunda Uzlaşma Hükümleri
Tehdit suçunun TCK md. 106/1’de düzenlenen temel şekli, taraflar arasında CMK 253hükümleri gereğince uzlaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir. Kanun koyucu tarafından yalnız tehdit suçunun basit hali uzlaşma hükümlerine tabi kılınmıştır. Nitelikli tehdit suçu uzlaşmaya tabi değildir.
Tehdit Suçunun Takibi Şikayete Bağlı Mıdır?
Tehdit suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir. Ancak sadece birinci fıkranın devamında bahsedilen Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise suçun takibi şikayete bağlıdır.
Tehdit Suçlarında zamanaşımı süresi 8 yıldır
Tehdit Suçu ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, tehdit suçu açısından da uygulanabilir.Mağdur, tehdit suçu nedeniyle genellikle doğrudan maddi bir zarara uğramaz. Bu nedenle hükmün açıklanamsının geri bırakılması kurumunun bu suç açısından uygulanabilmesi için zararın giderilmesi koşulu aranmaz.
Tehdit Suçu Cezasının Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi
Tehdit suçu nedeniyle ceza mahkemesi tarafından hükmedilen hapis cezası, belli koşullarda adli para cezasına çevrilebilir.
Tehdit suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.
Tehdit Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme
Tehdit suçu bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme bakımından CezaMuhakemesi Kanunu’nda yer alan yetki kuralları gereği, suçun işlendiği yer mahkemesi yetkili mahkeme olacaktır.
Tehdit Suçu Avukatı
Tehdit suçları niteliği itibariyle asliye cezalık suçlardan olması nedeniyle muhakkak bir ceza avukatıyla birlikte savunmanızın yapılması lehinize olacaktır.Çalışacağınız asliye ceza, tehdit suçu davalarına bakan avukatın nerede olduğunun ya da suçun nerede işlendiğinin hiçbir önemi yoktur. DavanızBakırköy, Çağlayan, Kartal, Ankara yada İzmir adliyesinde görülmesi fark yaratmamaktadır. Burada önemli olan kriter çalışacağınız avukatın etkin bir şekilde savunma yapmasıdır. Bu yüzden arama yaparken ceza avukatı İstanbul, ceza avukatı Bakırköy, ceza avukatı Çağlayan, ceza avukatı Kartal diye arama yapmanıza gerek yoktur.